17 Mart 2014

STSL 25. Hafta Akhisarspor (D) | Bu Taraftar Daha Ne Yapsın?

Antalyaspor taraftarının kaderi bu sanırım, ben artık günden güne buna inanmaya başladım. Ne zaman işler güzel başlasa hüsranla bitiyor. Geçen hafta Rize'ye resmen rezil bir oyunla kaybetmişsin, bunun üzerine hocan istifa etmiş ve küme düşme için adı geçenlerin en başında geliyorsun. Buna rağmen 1000'e yakın taraftarın cumartesi günü deplasmanda senin yanında. Nasıl bir ruh hali var bu takımın anlamadım ki ben...

Deplasman öncesine dönelim. Özellikle Grup 1966'nın yoğun çabaları üzerine Antalyaspor taraftarının Manisa'da olacağı günler öncesinden belli olmuştu. Öyle ki, ilçelerin yanı sıra Burdur, Isparta ve İzmir'den dahi otobüsler kalkıyordu. 

Ben normal şartlarda katılmayacaktım bu deplasmana. Zira ilk yarıdaki Eskişehir deplasmanından beri kendi kendime söz veriyorum bu sene başka deplasman yok okul bitecek diye. Ama akacak kan damarda durmuyor işte, cuma gecesi kendimi Antalya'da buldum, cumartesi sabahı önden Süleyman Turhanlar, arka voltta biz yola çıktık. 

Manisa'ya en son varan bizdik sanırım. Geceden çıkanlar Akhisar'da on numara karşılanmışlar. Tüm Akhisarlı dostlara teşekkürler. Biz de Manisa merkezden geçtik stada giderken, hatta meydandan. Bir kişi bile çıkıp laf etmedi. Kaldı ki, Manisa tribünleri ile husumetimiz vardır. Bir çocuk hareket çekti, ama bizim arabalarda da boş yere salça olacak adam yoktu gerçi.

Beklediğimizden bir saat erken vardığımızdan direk stada girmedik. Benzinliğin orada kahve falan içiyorduk, Akhisarlılarla beraber. Orada bile bizi her gören hoşgeldinizi eksik etmedi. Keyfimiz yerindeydi taa ki ilk11'e dair ilk bilgiyi edinene kadar. 

Isaac, İbrahim Dağaşan kadroda Köksal ve milli takımda oldukça iyi performans gösteren Murat Duruer kesik yemiş. Uğur İnceman bile ilk 11'de, gerçi hakkını yememek lazım önceki maçlara göre fena bir performans da göstermedi tribünden takip edebildiğim kadarı ile. Hadi Murat'ı biraz olsun önceki maçlara göre anlarım da, geldiğinden beri mükemmel performans gösteren Köksal'ın yediği kesiği anlamak mümkün değil. Kaldı ki daha sonradan öğrendim Köksal kadroya dahi alınmamış. Bunun mantığı nedir Osman Hoca'nın açıklaması lazım. 

Bunlara rağmen maça fena başlamadık aslında. Baskılı gözüküyorduk, ara paslarla tehlikeli pozisyonlarla Akhisar kalesinde tehlikeli oluyordu. Hatta Isaac'in bir topu direkten bile döndü bir ara pas organizasyonunun devamında. İlk yarının sonunda takım yedek kulubesine giderken bir kısım taraftarımız protesto etse de ilk yarı itibari ile takıma protestoda bulunmak anlamsızdı. 

Ancak ikinci yarı yine ne olduysa işler sarpa sarmaya başladı. Arka arkaya 3 pas yapamayan Antalyaspor yine geri döndü. İkinci yarıya dair konuşabileceğimiz hiçbirşey yok. Bırakın koşmayı, 5 metre ötedeki topu almak için bile ayrı bir çaba sarfetmeye gücü olmayan bir Antalyaspor vardı sahada. Bunun sonucunda da 80. dakika itibariyle taraftarın da protestosu başladı. Bu protesto maç bitene kadar devam etti. Maçtan sonra futbolcular özür dilercesine tribüne geldiler, tribün onları alkışladı ancak bir daha böyle bir futbol sonunda ne olur kestirmek güç.

Tribüne gelirsek... Tribünde ilk defa deplasmanı geçtim, ilk defa maçı statta takip edecek olan arkadaşlar vardı. Özellikle üniversitelerden gelen arkadaşlardan. Ancak onlar da elinden geleni yapmaya çalıştılar, hepsine bir kez daha teşekkürler.

Böyle arkadaşlara, Akhisarlı dostlarla takas edilen atkılara rağmen tribünde kırmızı yoğunluğu göze çarpıyordu. Bu tribünlerimiz için önemli bir gelişme, umarım bu giderek artacaktır. Gerçi Antalya'daki maçlara pek gelemiyorum ama gördüğüm fotoğraflara göre de tribünde kırmızı yoğunluğu yönünde olumlu gelişmeler var zaten. 

İlk yarı özellikle güneşin etkisi ve Akhisar tribünüyle yapılan karşılıklı bestelerden dolayı pek bir varlık gösteremedik tribünde. Ancak ikinci yarı tribünün gitmesi, maçın öneminin akıllara yeni yeni dank etmesiyle tribünde özellikle 70. dakikaya kadar iyiydik diyebilirim. Ancak takımdaki ruhsuzluk tribünü de ekledi ve sonra bahsettiğim protestolar başladı zaten. Maçı da protesto ile bitirmiş olduk. 

Sonuç olarak, Antalyaspor taraftarının yine yapması gerektiğini fazlasıyla yaptığı ancak futbolcuların sanki inadına görevini yerine getiremediği bir deplasmanı geride bıraktık. 

Grup 1966'ya yoğun uğraşları için, özellikle üniversiteli arkadaşlarımızın katılımı için, cumartesi günü Antalya'dan 8 saat yolculuk yapan Antalyalılara, arkadaşlarımızı evlerinde gibi rahat ettiren Akhisarlı dostlara sonsuz teşekkürler. 



*Tribün Günlüğü, erişebildiği Akhisar Deplasmanı fotoğraflarını arşivliyor. Ulaşmak için tıklayınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür ve hakaret içeren yorumlarınızın yayınlanmayacağını hatırlatır, yorumlarınızı paylaşarak blogumuzu zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...